27 Haziran 2019 17:06
FASILALARLA ÇALIŞMADA KIDEM TAZMİNATI NASIL HESAPLANIR?

Fasılalı çalışma, birden çok iş sözleşmelerine dayanan, aynı işverenle aralıklı olarak yapılan, ara dönemlerde iş ilişkisinin hiç mevcut olmadığı yani çalışılmayan boş zamanlarla birbirinden ayrılmış ve her biri yeni bir iş sözleşmesiyle yeniden başlamış farklı çalışma sürelerinden oluşan bir çalışmadır. 

Kanuni dayanağı, 1475 Sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesidir. Fasılalı çalışma olgusunun kabulünde, kanuni bir şart olmamakla birlikte Yargıtay uygulamasına göre zamanaşımı süresinden daha fazla bir sürenin geçmemiş olması gerekir. 

İş ilişkisi devam etmekle birlikte fiilen çalışılmayan (askı süresi) bir süre geçtikten sonra fiilen tekrar çalışmanın söz konusu olduğu mevsimlik çalışma fasılalı çalışma değildir. 

İşçinin kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için toplam ve en az bir yıllık çalışmasının aynı işverene ait işyerinde veya işyerlerinde geçmiş olması gerekir.

Farklı işverenler nezdinde ve fakat aynı işyerinde geçen hizmetlerin birleştirilebilmesi için ise işyeri devri, hizmet akdi devri, alt işveren-asıl işveren ilişkilerinin bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir.

İş sözleşmesinin gerçekte sona ermesi söz konusu olmaksızın işçinin talebi üzerine yeya işverenin  ileride daha az kıdem tazminatı ödemek amacıyla iş akdi devam ederken kıdem tazminatı ödemesi yapılmış olması halinde işçinin çalışması bir bütün olarak dikkate alınır ve işçiye daha önce ödenmiş olan kıdem tazminatı yasal faiziyle birlikte mahsup edilir. 

Aynı işverenin yanındaki farklı tarihlerde ayrı hizmet akdiyle geçirilen süreler bakımından, eğer bu hizmet akitleri haklı nedenlere dayanmayan zincirleme sözleşmelerin varlığı sonucunu doğuracak nitelikteyse, kıdem bu sürelerin tamamı olarak dikkate alınır ve kıdem tazminatının tüm süre için hesaplanıp ödenmesi gerekir. Böyle hallerde son olarak tüm süre için saptanan kıdem tazminatından önceden ödenmiş olanın yasal faizi ile birlikte mahsubu yapılmalıdır. Yukarıda da belirtildiği üzere, işçinin iş sözleşmesinin tam olarak tasfiye edilmek suretiyle feshedilmediği halde çeşitli sebeplerle kıdem tazminatı adı altında yapılan ödemeler avans niteliğinde sayılır. İşçinin iş sözleşmesinin feshinde kıdem tazminatına hak kazanılması durumunda, işyeri ya da işyerlerinde geçen tüm hizmet sürelerine göre kıdem tazminatı hesaplanarak daha önce avans olarak ödenen miktar kanuni faiziyle birlikte mahsup edilir.